Hz.Ümm-i Süleym, gayet temiz ahlak sahibi bir hatun idi. Çocuğu vefat ettiği zaman, sabır ve metanetle bizzat kendisi yıkadı ve kendisi kefenledi ve bir tarafa bırakıp, komşularına dönerek:
– Babasına haber vermeyin.
Hz. Ebu Talha orada bulunmamaktaydı. Akşam eve döndüğünde, çocuğu sordu, hanımı:
– Gördüğünden şimdi çok iyidir, der.
Sonra yemek yediler, oturdular, birlikte oldular. Bir müddet sonra Hz.Ümm-i Süleym, beyine gayet metanetle şöyle der:
– Ebu Talha, ödünç alınmış bir şeyi geri vermek icap eder mi etmez mi?
– Söylediğin bu söz nasıl bir söz, elbette ki ödünç alınan şey geri verilmeli.
– O halde, Hak Teala da sana emanetten vermiş bulunduğu çocuğu aldı.
Ebu Talha bu sözü duyunca :
– Biz Allah için halk edilmiş bulunuyoruz ve hep onun tarafına döneceğiz, derve şükreder.
Sabah olunca gidip Resulullah’a (s.a.v.) anlatır. Resulullah (s.a.v.):
– Ya Rabbi bunun daha iyi bir karşılığını Ebu Talha’ya ver, diye dua eder.
Nitekim, dokuz ay dokuz gün sonra Abdullah diye bir çocukları olur. Çocuk, Peygamberimizin himayelerinde büyürler, İslam Tarihinde önmeli bir şahsiyet olur.